14 Şubat 2014 Cuma

Hush Hush Serisi 1. Kitap - Fısıltı Kitap Yorumu



Yüzüklerin Efendisi'ne bir süre ara verip, 'idolüm' diye tanımladığım arkadaşım Hasenem'in önerisiyle başladığım bir seri. İlk kitabını da hemencecik bitirdim! Teşekkürler Hasenem, bana bu güzel kitabı önerdiğin için. Ve iyi bir idol olduğun için tabii!

Genel Bilgiler
Orjinal Adı: hush hush
Yazarı: Becca Fitzpatrick
Sayfa Sayısı: 414
(bildiğiniz bestseller olmuş)

Arka Kapak Ne Diyor?
Kovulmuş bir meleğe âşık olmak...

"Bütün sınıf arkadaşlarımın isimlerini biliyordum...biri hariç. Yeni öğrenci... Arkamdaki sırada, serinkanlı siyah gözleri karşıya sabitlemiş bir halde kaykılmış oturuyordu...
   Siyah gözleri beni adeta delip geçiyordu. Dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve o bir anlık duraksamada, kasvetli bir karanlık duygusunun bir örtü gibi üzerime örtüldüğünü hissettim. Bu duygunun kaybolması sadece bir an sürdü, ama ben hâlâ ona bakıyordum. Gülümsemesi dostça değildi, bela kelimesini heceleyen bir gülümsemeydi. Ve vaat doluydu."

Aşk, Nora Grey'in planları arasında değildir. En yakın arkadaşı Vee'nin okuldaki erkeklerle ilgilenmesi için zorlamasına rağmen, Nora onlara hiçbir zaman özel bir ilgi duymamıştır. Ta ki Patch ortaya çıkana dek. Nora bunun yanlış olduğunu bilse de, ksyıtsız gülümsemesi ve onun içini görüyormuş gibi bakan gözleriyle Patch'in cazibesine kapılır.
Ancak bir dizi ürkütücü karşılaşmanın ardından, Nora artık kime güveneceğinden emin değildir. Patch görünüşe göre her yerdedir ve onun hakkında n yakın arkadaşlarından çok daha fazlasını biliyor gibidir. Nora onun kollarına atılmak ile arkasına bakmadan kaçıp saklanmak arasında kararsız kalmıştır. Bazı cevaplar ararken, kendini, Patch'in hissettirdiği herhangi bir şeyden çok daha huzursuz edici bir gerçekle burun buruna bulacaktır.
Nora, ölümsüzler ve kovulmuşlar arasında ezelden beri süregelen savaşın tam ortasındadır ve eninde sonunda bir taraf seçmek zorunda kalacaktır. Bu karar hayatına mal olacak olsa bile...

Ben Ne Diyorum?
Ben böyle kitapları çok okurum zaten. Ama bu melekler, şeytanlar ile ilgili okuduğum ilk kitaptı sanırım. Belli ki gençler için yazılmış bir kitap. Ben, kitabı genel olarak beğendim. Zaten kısacıktı, John Green'in kitapları gibi çabucak bitti. Hasenem, kitaplara aşık olmuş! Kitapçıya başka bir kitap almak için girmiş ama yazarının adını unutmuş. Sonra da, abisini arayıp kitap önerisi istemiş, ondan da hayır gelmeyince sinirlenip bu kitabı almış. İyi ki almışım, diyor. Çok güzel, diyor. Ben bu kadar bağlanmadım kitaba. En azından, ilk kitaba. İnternet'te de beğenmeyen çok kişi gördüm(okudum yani). Ama yine de, ilk kitap güzeldi. İçime işlemedi, tamam. Ya da çıldırıp ikinci kitabını almak için koşmadım. Ama güzeldi. Ah, tabi, sonu çok  iyiydi! Hatta kitabın kendisinden bile iyiydi. Bu yüzden alacağım yeni kitabı. Çünkü çok merak ediyorum...

Okuyanlar Ne Diyor?
Dediğim gibi, İnternet'te(Açıkçası, sadece D&R'da) yorumları okudum. Beğenmeyen, para israfı olduğunu düşünenler de var, gerçekten çok çok güzel olduğunu söyleyenler de(Mesela Hasenem). Zaten New York Times Bestseller olmuş.(şimdi yalancı olmayayım ama galiba öyleydi) Ama sizin için, biraz yorumcu yorumu buldum:(yorumcu yorumu?)

Okuyucuyu sarsan tüyler ürpertici bir roman... Nora'nın kötü çocuk Patch'le fırtınalı aşkı okurları kendilerinden geçirecek." 
-Publishers Weekly-
"Vampirlerden ve kurt adamlardan sıkılan gerilim ve aşk romanı hayranları Hush Hush serisini hemen benimseyecekler."
-Booklist-
"Sıra dışı bir aşk hikâyesi. Okurlar Fısıltıyı baştan sona yürekleri ağızlarında okuyacak."
-Falcata Times-
Puanım
Sonu çok güzeldi ama yine de bu puanın adil olduğunu düşünüyorum. 1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi:

13 Şubat 2014 Perşembe

J.R.R. Tolkien - Hobbit Kitap Yorumu

John Ronald Ruen Tolkien'in elinden çıkan her kitap güzeldir efendim. Ama Hobbit'in özel bir büyüsü var, bana kalırsa en hoş olan da bu kitap:

Genel Bilgiler
Orjinal Adı: The Hobbit
Yazarı: J.R.R. Tolkien
Sayfa Sayısı: 426

Arka Kapak Ne Diyor?
Benim okuduğum kitapta, arka kapağında kocaman bir ejderha resmi vardı. Açıkçası; bir arka kapak yazısından çok daha iyi anlatıyor kitabı. Ama  D&R'da bulduğum bir yazıyı sizle paylaşabilirim:

Bir İngiliz Edebiyatı Profesörü olan J.R.R. Tolkien bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce dünyaya bir kitap hediye etti. Bu kitapla birlikte insanlar ilk defa hobbit denen ahaliyle karşılaşıyordu. Cücelerden bile kısa boylu, yemeye, içmeye ve eğlenmeye düşkün, iyi yürekli, mutlu ve kendi küçük köylerinde her tür maceradan uzak yaşayan bir ahaliydi hobbitler. Ta ki büyücü Gandalf onları ziyaret edene kadar.
"Hobbit", diğer hobbitlerden aslında hiç de farklı olmayan bir hobbitin, Bilbo Bagginsin fantastik maceralarından oluşuyor. Bilbo Baggins, büyücü Gandalf ve cücelerle birlikte, cücelerin hazinesini kötü ejderha Smaug'dan geri almak için aslında hiç de istemediği bir yolculuğa çıkar. Ama yine de hobbitin içinde henüz keşfedemediği maceracı bir yan vardır ve yolculuk ilerledikçe Bilbo Baggins kendi cesaretinin ve gücünün farkına varmaya başlar. 
Tolkienin aslında çocuklar için kaleme aldığı "Hobbit", çok geçmeden yetişkinlerden, özellikle de 60'ların asi gençliğinden büyük ilgi gördü. Bunun üzerine Tolkien hobbitlerin, elflerin, cücelerin ve insanların goblinler, troller, kurtlar ve her tür kötü ve çarpık yaratıkla olan mücadelesini anlatmaya devam ederek "Yüzüklerin Efendisi"ni yarattı. Bugün "Hobbit"le birlikte "Yüzüklerin Efendisi" fantastik edebiyatın kült eserleri arasında yer alıyor.

Ben Ne Diyorum?
Dediğim gibi, kitabı J.R.R. Tolkien yazmış. Ne diyeyim, harika. Kitap, Yüzüklerin Efendisi'nin aksine çocuklar için yazılmış. Bu yüzden de çok daha anlaşılır bir dil vardı. Şu sıralar Yüzüklerin Efendisi'ni okuyorum. Bilmediğim çok kelime var, yanımda sözlük de taşıyorum bu yüzden. Ama Hobbit öyle değil. Bir çocuğun anlayacağı ve seveceği kadar açık, bir yetişkinin okuyup beğeneceği kadar etkileyici. Hani, düşünüyorsanız eğer, boşuna düşünüyorsunuz derim. Hemen alın. Eğer Yüzüklerin Efendisi'ne başlamak isterseniz de, önce Hobbit'i okumak en iyisi. Çünkü Hobbit, Yüzüklerin Efendisi'ndeki olaylardan önce yaşanmış bir hikayeyi anlatıyor(çok güzel bir şekilde) ve Hobbit'ler ile ilgili bilmemiz gereken her şeyi kapsıyor.(Orta Dünya ve diğer tüm o şeyler için Silmarillon ideal) Hobbit de, tıpkı Yüzüklerin Efendis'nde olduğu gibi Kahraman bakış açısı kullanılarak yazılmış. Ve Tolkien öyle büyülü bir dille yazıyor ki, hayran kalmadan edemedim.
Hikaye konusundan bahsetmeme ne gerek, bir üstteki bölümde anlatılmış zaten...

Puanım
Çok barizdi diyelim. 1 pusheen çok kötü 5 pusheen çok iyi olmak üzere:


11 Şubat 2014 Salı

Alaska'nın Peşinde Kitap Yorumu


Şirin ve hüzünlü bir hikaye: Alaska'nın Peşinde:
Genel Bilgiler
Orjinal Adı: looking for alaska
Yazarı: John Green
Sayfa Sayısı:320

Arka Kapak Ne Diyor?
İlk içki
İlk şaka
İlk dost
İlk aşk
         Son sözler
Miles Halter,ünlülerin son sözlerine bayılan, sıradan bir gençtir. Evindeki güvenli hayata katlanamadığından Francois Rabelais'nin ölmeden hemen önce "Büyük Belki" olarak betimlediği bilinmezin ne olduğunu bulabilmek için yatılı okula yazılır. Onu Culver Creek Lisesi'nde, aralarında Alaska Young da olmak üzere pek çok şey beklemektedir. Zeki, komik, son derece seksi ama bir o kadar da perişan halde olan Alaska, Miles'ı kendi labirentine sürükleyecek ve "Büyük Belki" arayışında ona yol gösterecektir.
Michel L. Printz Ödülü'ne layık görülen Alaska'nın Peşinde, bir hayatın başka bir hayat üstünde ne kadar kalıcı izler bırakabildiğini muhteşem bir dille anlatıyor. Pek çok ödül sahibi John Green'in bestseller olan bu kitabı, çağdaş kurgu kitaplar arasında çığır açan bir ses.

Ben Ne Diyorum?
Bir solukta okuduğum bir kitaptı. Hem gülümsetti, hem de üzdü. Miles Halter'ın Büyük Belki'yi bulmak için çıktığı yolculukta çok daha fazlasını bulma öyküsü. Alaska... O kadar etkileyici bir karakter ki... Yazar da inanılmaz yetenekli, hemen gözümde canlanıyor bütün olaylar. John Green'in topu topu iki kitabını okudum daha, ama şimdiden bağlandım hepsine, Allah devamını yazdırsın inşallah diyorum, kitabı farklı ve etkileyici bir hikaye okumak isteyen herkese öneriyorum..

Okuyanlar Ne Diyor?
Ne derler bilirsiniz, kitap dediğin boşuna bestseller olmaz. Sonuçta, kitap boşuna bestseller olmamış. Zaten, John Green'in yazılarına hayran olan binlerce insan var. Kitap da birkaç yorum koymuş kapağa:
"Bu harika öyküyü okuyan kızlar hüzünlenecek, erkekler Alaska'nın vanilya ve sigara kokusunda aşkı, tutkuyu ve özlemi bulacak." -Kirkus
"Holden Caulfield'ın ruhu hayat bulmuş" -Kliatt
"Bu kitabı diğerlerinden ayıran, Miles Halter'ın zeki, öngörülü, acı dolu fakat güçlü sesi." -Chicago Tribune 
 "Hem komik, hem hüzünlü, ilham veriyor ve meraklandırıyor." -Bookpage
"Muhteşem bir son...bu kadar iyi bir kitaba yakışıyor." -Philadelphia Enquirer
"Seevimli ve fazla alçakgönüllü esprilerle dolu... Yazar, Alaska'nın karanlığını sevecen ve bir o kadar da enerji dolu bir ışıkla aydınlatıyor." -School Library Journal
"John Green çok etkileyici bir roman yazmış. Hayat, sevgi ve insan olmanın gizemleriyle dolu labirente balıklama dalıyor. Bu kitap hayatınıza dokunacak, o yüzden sakın oturarak okumayın! Ayağa kalkın ve 'Büyük Belki'ye doğru bir adım atın."  -K.L. Going, Michael L. Printz Onur Ödüllü Yazar
Birkaç yorum dediğim için üzgünüm, bayağı oldu... Ama her biri de dediklerinde haklı!

Puanım
Hep dediğim gibi, 1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi:

10 Şubat 2014 Pazartesi

Harry Potter ve Felsefe Taşı Kitap Yorumu


İşte karşınızda, büyülü ve inanılmaz bir kitap: Harry Potter ve Felsefe Taşı!

Genel Bilgiler
Orjinal Adı: Harry Potter and the Philosopher's Stone
Yazarı: J.K. Rowling
Sayfa Sayısı: 353 (benimki eski basım olduğu için harfleri kocaman kocaman yazmışlar, normalde biraz daha kısadır)

Arka Kapak Ne Diyor?
Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektuplarla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.
J.K. Rowling'in zengin düşgücü, onu bebeğiyle yalnız yaşayan sıradan bir anneden, kitapları dünyada 100 milyondan fazla satan, 40'tan fazla dile çevrilen parlak bir yazara dönüştürdü. Kitapların artık sanal ortamda okunmaya başladığı bir çağda, Harry Potter genç kuşağı gerçek bir kitabın sayfaları arasında yepyeni bir dünyayı keşfetmenin heyecanıyla tanıştırdı. Harry Potter ve Felsefe Taşı'nın sinemaya uyarlanması bu heyecanı daha da arttırdı.
Harry Potter'ın baş döndürücü "büyülü" dünyasına adım atmadan önce kemerlerinizi bağlayın!

Ben Ne Diyorum?
Bu kitabın yorumunu yazmak için neden bu kadar bekledim bilmiyorum! Defalarca okuduğum ama hiç bıkmadığım, bıkamadığım bir kitap... Felsefe Taşı. Harry Potter'ın büyülü dünyasına ilk adımımı attığım yer. Benim için, hiçbir kitap serisi HP serisinin yerini tutamaz. Ve ilk kitabını da elimde tutuyorum şimdi, tüm o güzel duygularımı dökmek için...
Harry Potter bambaşka bir dünya. Belki herkes en iyisi demez. Ya da en büyülüsü. Çünkü bu bir çocuk kitabı. Yani, çocuk kitabı olarak yazılmış. Ama ben, her yeni kitapta, Rowling'in daha olgun yazdığını düşünüyorum. Sanki büyüdüğümüzü görüyor gibi. Tabi bu sadece bir düşünce...
Felsefe Taşı'nda, kitabın arka kapağında yazdığı gibi, Harry Potter Hogwarts'ın kabul mektubunu alıyor. Başta inanamıyor tabi ama sonra kendini Hogwarts'ın içinde buluveriyor.(tabi pat diye değil!) Sonra olaylar olaylar... Bir de Felsefe Taşı konusu var. Anlayacağınız üzere, bir taş var.(çok garip bir cümle oldu) Harry, arkadaşlarının çok büyük yardımlarıyla Felsefe Taşı'nı korumayı başarıyor.(ah, bunu söylememem gerekiyordu.)
Kitabı kesinlikle okumalısınız derim, kesinlikle. Beğeneceğinizden eminim!

Okuyanlar Ne Diyor?
Diyorlar ki, Harry Potter en fazla hayrana sahip kitapmış. Bunun doğruluğundan emin falan değilim, ama bayağı bir hayranı olduğu bir gerçek. Bazı yetişkin insanlar, bu tarz kitapların iyi olmadığını söylüyor. Çünkü; düşünüyorlar ki, okuyan çocuklar hayal dünyası ile gerçeği karıştırabilirmiş.(!) Bu düşünceyi kınıyorum. Hayal dünyamızın gelişmesi çok önemli, bizi biz yapan budur.

Puanım
Tabiki de, Harry Potter'ın ilk kitabı benden tam puan alıyor... 1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi dedik:

Gölün Cadısı Kitap Yorumu


Gölün Cadısı Kitabı ile karşınızdayım! Bu kitap adından da anlaşılacağı gibi cadılarla ilgili. Aslında, beklediğimden daha az cadılı çıktı diyebilirim... Evet, kategoriler:

Genel Bilgiler
Orjinal Adı: The Witch of Blackbird Pond
Yazar: Elizabeth George Speare
Sayfa Sayısı: 250
Newberry Ödüllü

Arka Kapak Ne Diyor?
Kit Tyler, 1687 yılında Connecticut Kolonisi'ne vardığı ilk andan beri şüphe ve hoşnutsuzlukla karşılaşır. Barbados adasındaki hayatını terk etmek zorunda kalan bu yalnız ve çaresiz kızın, hiç tanımadığı teyzesinin ailesine katılmaktan başka şansı yoktur. Kendi kimliğini koruma isteği ve yeni katıldığı bu topluluğa ayak uydurma uğraşları arasında kalan Kit, onu anlayan sıcak yürekli bir kadınla tanışır. Ancak Kit'in, koloni sakinleri tarafından cadı olmasından şüphelenilen Hannah Tupper'la olan arkadaşlığı, tahmin edilebileceğinden çok daha büyük bir sorun olacak ve sonunda Kit'i kalbi be yapması gerekenler arasında bir seçim yapmaya zorlayacaktır.
Elizabeth George Spare'nin Newberry ödüllü romanı öyle bir kahraman tasvir ediyor ki, okurlar Kit'in hiç bozulmayan doğruluğu ve sevgi dolu kalbine hayran olmadan edemeyecekler.

Ben Ne Diyorum?
Aslında, başlarda kitaptan çok büyük umutlarım vardı. Sonra, onlar tamamen uçtu ve dedim ki, hayır kızım, yanlış kitabı okuyorsun. Ama sonra, fikrim yine değişti. Çünkü; hikayenin devamı öyle etkileyiciydi ki, beğenmeden edemedim. Yine de bu, kitabı uzun sürede okuduğum gerçeğini değiştirmiyor. Açıkçası kitabın ortalarına doğru bayağı sıkıldım. Çünkü ben daha teorik bir şey bekliyordum. Kitapta cadılık ve büyücülükten çok insanların bu konu hakkındaki davranışları ele alınmış. Cadı olduğuna inanılan ve halkın 'kuveykır' dediği bir kadın var. Başrol karakterimiz Kit, bu kadının cadı falan olmadığını biliyor ve onunla arkadaş oluyor. Karakterler çok güzel. Ben, hepsinde 17. yüzyılın esintilerini gördüm. Özellikle Prudence'i o kadar beğendim ki... Avrupa'daki karanlık çağları bilirsiniz. Bilmezseniz de söyleyeyim; eski zamanlarda binlerce insan cadılıkla suçlanıp öldürülmüştü. Sonuçta kitap da özellikle bunun üzerinde duruyor.
Okuyanlar Ne Diyor?
Kitabın arka kapağında bazı yorumlar var, onları paylaşmak istiyorum:
"Romanın oldukça hareketli ve canlı karakterlere sahip bir öyküsü var. Romanın arka planı her yanıyla çok gerçekçi." -The New York Times
"Bu romanın başardığı gibi okuyucuyu on yedinci yüzyıl yaşamına götüren çok az kitap var."       -The New Yok herald-Tribune 
"Güçlü olay örgüsü ve üç boyutlu karakterleri bu tarihi romanı benzerlerinden ayrı kılıyor."         -Booklist, ALA 
Puanım
Tamam, kabul iyi bir anlatım var ama bana yetmedi. Aman aman bir kitap değildi anlayacağınız. 1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi demek:

9 Şubat 2014 Pazar

Açlık Oyunları Kitap Yorumu



İşte, ilk kitap yorumum. Gerek, alfabein ilk harfinin A olmasından, gerek de çok beğendğim bir kitap olmasından, ilk olrarak Açlık Oynunları'nın yorumunu yapayım dedim. Aynı diğer kitaplı kitaplı bloglardaki gibi ben de oy vereceğim ama en son tabii. Şöyle katagorize edelim:
Genel Bilgiler
Orjinal Adı: Hunger Games
Yazarı: Suzanne Collins
Sayfa Sayısı: 384
(çok fazla ödülü varmış)

Arka Kapak Ne Diyor?
Etrafınızdaki herkes sabahı göremeyeceğinizden eminken vahşi bir ortamda hayatta kalabilir misiniz?
Etkileyici bir fantastik dünya, bitmek bilmeyen bir macera ve aşkın müthiş masalı.
Yakın gelecekte, bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen yerin yıkıntılarından inşaa edilmiş ülkede, yönetimdeki acımasız Capitol'ün egemenliği altındaki on iki mıntıkada Panem ulusu yaşamaktadır. Bu mıntıkalardaki zorlu hayat koşullarında yaşam mücadelesi veren ve yaşları on iki ila on sekiz arasında değişen on iki kız ve erkek, her yıl yapılan ve televizyonda canlı olarak yayınlanan Açlık Oyunları'na katılmak zorundadır. Bu 'oyun'un sadece tek bir amacı vardır: Hayatta kalmak.
On altı yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve kendinden küçük kız kardeşi ile açlığın hüküm sürdüğü 12. Mıntıka'da yaşamaktadır. Yirmi dört 'haraç'tan sadece birinin sağ kalacağı bu korkunç oyunlarda kız kardeşinin yerine geçerek ölüm cezası olarak gördüğü bu görevi üzerine alır. Ancak Katniss daha önce defalarca ölümle yüzleşmiştir ve bu kez, kardeşi için de hayatta kalmaya çalışacaktır. Ancak oyunlar kaderini değiştirecek, onu hayatı ve duyguları arasında bir tercihe zorlayacaktır.
                                  KAZANMAK ÜN VE TALİH ANLAMINA GELİR
                                                 KAYBETMEKSE ÖLÜM
                                          ŞANS DAİMA SİZİNLE OLSUN
                                  AÇLIK OYUNLARI BAŞLASIN...

Ben Ne Diyorum?
Şöyle bakınca, kitap için söylenecek çok şey yok. Benim en sevdiğim kitaplardan birisi ve öyle güzel bir anlatım yapılmış ki, eğer daha okumadıysanız yanlış yapıyorsunuz demektir. Olaylar Katniss Everdeen'in ağzından anlatılıyor. Kardeşini korumak için atıldığı bu ölüm yolculuğunda onu aşk da bekliyor tabii.(Aslında biraz karmaşık bir durum...)
Kıyamet sonrası bilim kurgusuna çok iyi bir örek bence. İçinden kendimize ders çıkarabileceğimiz bir kitap. Vikipedi'de okuduğuma göre;
Collins, Açlık Oyunları'nı yazma fikrinin televizyonda zap yaparken geldiğini söylüyor. Bir kanalda reality showda insanların birbirleriyle yarışmasına bakarken, diğerinde de Irak'ın işgalinin görüntülerini izliyordu. Bir anda iki görüntü de rahatsız edici bir şekilde bulanıklaşmaya başlamış ve o an aklına kitabı yazma fikri gelmiş. Hikayenin temelini Yunan mitolojisindeki Theseus oluşturuyordu. Collins, ana karakter Katniss'i fütüristik bir Theseus olarak tasarlamış ve hikayeyi de Roma gladyatör oyunlarından esinlenerek yazmıştır. Kitaptaki kaybetme korkusunu Collins'in Vietnam Savaşı'na katılan babasından etkisiyle olmuştur; bunun etkisi, Katniss'in henüz 11 yaşındayken (hikaye başlamadan beş yıl önce) babasını kaybetmiş olarak tasavvur edilişiyle de görülmektedir.
Kitapta, karakterler çok iyi anlatılıyor. Ayrıca duygular da yoğun bir şekilde hissedilebiliyor. Ben, kitabı bitirdikten sonra serinin devamına çok merak ettim, acilen okudum, iyi etmişim! Dostuma, düşmanıma herkese öneriyorum bu kitabı.

Okuyanlar Ne Diyor? 
Kitap, okuyucular tarafından tam not almış gibi görünüyor. Ben daha okuyup beğenmeyeni görmedim AMA illa ki vardır, sonuçta bu da insan elinden çıktı, sonuçta okuyan da bir insan... Kitabın arka kapağında, Stephen King ve Stephenie Meyer'ın da yorumları var:
"Elimden bir türlü bırakamadım, bağımlısı oldum." -Stephen King
"Bu kitaba o kadar bağımlı kaldım ki yemek yerken bile okumaya devam ettim. Açlık Oyunları kesinlikle büyüleyici."  -Stephenie Meyer
 Puanım

1 pusheen'i çok kötü, 5 pusheen'i de çok iyi olarak kabul edersek: