Olmak Ya Da Olmamak

İyi günler herkese. Baktım ki bloguma tam 12 kişi girmiş. Evet bu gerçekten de az ve büyük ihtimalle yarısından fazlası öylesine rastlayıp kapamıştır. Ama sorun yok, rahatlayın.. Bana kalırsa blog dünyası çok eğlenceli. Şu ana kadar adlarını bile unuttuğum birçok blogum oldu. Moda blogu, çizgi karakter blogu, ünlüler blogu, tasarım blogu(ki sonuncusu pek de güzel gitmedi)... Ama bundan her zaman zevk almışımdır. Bu yazdıklarımı okuyan olmasa bile, sanki dünya ile konuşuyor gibiyim. Çok iyi bir his bu. Bugün düşünüyordum da, acaba olmamak mı isterdim yoksa olup önemsenmemek mi? Evet şu anda kısmen ikincisini yapıyor gibiyim ama ben hayatımdan memnunum. Kimse beni önemsemese de ben kendimi önemsiyorum. Zaten önemli olan da bu değil mi? 'Olmak' isterim çünkü, umursanmasam da bir gün harika şeyler yapacağıma inancım olur. Bu olmamak değildir. Çünkü içimde bir umut ışığı var...
     Bloglardan bahsettim değil mi? Zamanında, sürekli Blogcu'daydım. Hiç unutmam, tabi o zamanlar bayağı küçüktüm. Benimki çizgi-blog gibi bir şeydi... Daha sonraları bir tasarım blogu açmaya karar verdim. Evet efendim, küçükken tasarım yapabiliyordum. Aslında daha çok küçük çalışmalarıma yer vermiştim blogda, sonra da kapadım tabii... Blogcu'nun yeni görünümü hiç bana göre değildi, geldiğim hızda terk ettim orayı. Uzun bir süreden sonraysa burdayım. Günlük tarzında ilginç bir şeyler yapıyorum. Aynı zamanda çalışmalarıma yer veriyorum. Belki biraz saçmalıyorum;

Hoşgeldiniz bloga,
Çok soru var kafada.
Kıkırdayan kediye,
Bir köpekten hediye,
Pizza yerken boğulan,
Öğretmendir belki de.
(herneyse, bunu okumadığınızı varsayıyorum)

Tasarım blogu demişken, kendi kendime boş boş otururken yapacak bir şeyim olmadığı için ben de elimde olan birkaç png ile bir şeyler yaptım. Bakın bakalım:

Resimlerin üzerine tıklarsanız kullandığım png'leri indirebilirsiniz.

Lady Gaga'lı olana karşı bir sempati besliyorum şu anda.. Her neyse... Şimdilik hoşça kalın hepiniz.