22 Mayıs 2014 Perşembe

Stephen King - Göz Kitap Yorumu!!


Aslında bu kitabı okumak planlarımda yoktu. Yani kitapçıya girmemin sebebi yalnızca Coraline'ın 'Odtü Yayınları' baskısının olup olmadığını sormaktı. Olmadığını öğrendiğimde, moralimi bozmadan biraz kitapların arasına dalmak istedim. Macera, korku, fantastik, aşk... Ve birden, Stephen King kitaplarının yanına geldim. Kalını incesiyle bana oracıktan göz kırpıyorlardı. O zaman aklıma bir şey geldi. Kafamın içinde bir yerlerde, aslında ben Stephen King'in bir kitabını okumak için can atıyordum. Evet, henüz hiç Stephen King kitabı okumamıştım ve kesinlikle, okuyacağım günü heyecanla bekliyordum. İşte bu andan sonraki beş dakikalık süre zarfı benim için hala bulanık bir anı gibi. Çünkü yazarın ilk kitabı 'Göz'ü aldığımı ancak kitapçıdan dışarı çıktığımda fark ettim. Sonrası daha basit ama... Eve geldiğim gibi okumaya başladım ve hemen de bitirdim. Şimdi ise, sıra kitap yorumunda!!

Genel Bilgiler
Orijinal Adı: Carrie
Yazarı: Stephen King
Sayfa Sayısı: 239
Yayınevi: Altın Kitaplar

Arka Kapak Ne Diyor?
STEPHEN KING'E ŞÖHRET YOLUNU AÇAN İLK KİTABI
"Ürkütücü ve korkunç... bu romanı elinizden bırakamayacaksınız."
Chicago Tribune
"Kanınızın donduğunu hissedeceksiniz..."
New York Times
"Tüyler ürpertici ve korku dolu!"
Pittsburgh Post Gazette

Ben Ne Diyorum?
Hikayeyi kısaca anlatacak olursam; Carrie White adında bir kız var ve bu kız aşırı derecede dindar olan ve çok garip inanışlara sahip annesi Margaret White ile yalnız yaşıyor. Çünkü Carrie'nin babası yıllar önce ölmüş. Annesinin çok garip inanışları olduğunu söylemiştim. Evet öyle. Mesela 'bir kadının göğüslerinin olması veya adet kanaması geçirmesi onun günahkar olduğunu gösterir.' gibi... Ya da yastıkla uyumak(ne?). Küçük şeyler bile onun için büyük günahlar gibi görünürken, kızı Carrie de ne zaman 'günah' işlese onu bir dolaba kapatıyor ve dersini alana kadar dua etmesini istiyor. Bu zamanlar Carrie için çok zor çünkü açlıktan bayılması veya çok feci çişinin gelmesi annesi için bir şey ifade etmiyor. Ama bu anlattıklarımdan Margaret White'ın kızını sevmeyen kötü bir kadın olduğunu anlamayın. Çünkü o defalarca sırf bir günah olduğunu düşündüğü için öldürmeye kalktığı kızına acıyıp onu bağrına basmış bir anne...
Carrie de okulda insanların sürekli dalga geçtiği, kendisine hiç bakmayan ve bu yüzden de, kitaptaki bir karakterin deyimiyle, kurbağaya benzeyen bir kız. İnsanlar tarafından dışlandığı için de kendine küs biri Carrie. Bu kızın bir gücü var ama. Bu gücün adı Telekinezi, kısaca TK. Telekinezi şu demek; insanların bir şeyleri düşünce gücüyle hareket ettirmesi. Carrie'ye bu güç genetik olarak geçmiş ve bunu -ikinci defa- keşfettiğinde bazı kötü şeyler oluyor!!

Ben açıkçası Carrie karakterine acıdım. Çünkü okulunda sürekli küçük düşürücü şakaların merkezi oluyor. Evinde ise sahne bambaşka! Annesi neredeyse hiçbir şey yapmasına izin vermiyor bu kızın. Ve biz, okuyucular da, Carrie'nin 'Yeter be!' diyeceği günü bekliyoruz. Ve kesinlikle, Carrie kendi tarzında 'Yeter!' demeyi iyi biliyor...

"Fakat hiç kimse de yaptığı hareketin başka insanları üzdüğünü anlamaya çalışmıyor. İnsanlar zamanla daha iyi olmuyorlar, sadece akıllanıyorlar. Akıllandığın zaman sineklerin kanatlarını koparmaktan vazgeçmiyorsun, yalnızca bunu yapmak için daha iyi nedenler buluyorsun."

**Kitap sürekli aslında var olmayan bazı kaynaklardan alıntılar yaparak hikayeyi pekiştiriyor. Mesela; Telekinezi hakkında hiçbir fikri olmayan biri bile kitabın sonunda bu gücün yapabildiklerini su gibi öğrenmiş oluyor. Örnek olarak; ben kitabı bitirdiğim gibi bir kağıdı hareket ettirmenin 1 milyon farklı yolunu öğrendim. Hoş, bir işe yaramadı ama..
Her ne ise, kitabı beğendim. Daha fazla korku unsuru bekliyordum belki ama istediğimi alamadım. Ben Stephen King'in kitaplarını her zaman dudak uçuklatacak kadar ürkütücü düşünmüştüm. Buna rağmen, Göz'ü okuduktan sonra hayal kırıklığına uğramış gibi hissetmiyorum. Daha çok; iyi ki okumuşum tarzı bir şeyler. Bir kere, yazarın anlatımını başka hiçbir yazarda bulamayacağımı biliyordum. Çünkü kitabı okurken her bir kelime size Stephen King'miş gibi geliyor, onun yarattığı bu dünyanın içine dalmak size anlatılmaz bir heyecan veriyor. İşte bu yüzden; yeni bir King kitabı okumamak için hiçbir nedenim yok...
Puanım
Her zamanki gibi; 1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi olmak üzere:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder