29 Ocak 2015 Perşembe

Geç Olsun Güç Olmasın: Küçük Prens Kitap Yorumu

Saçma İnsan geri döndü!!!!!! Biliyorum uzun süredir yoktum ama önemli değil, artık buradayım. Ve tabi ki blog yazmaya devam ediyorum!

Utanarak itiraf ederim ki, iki gün önceye kadar Küçük Prens'i okumamıştım. Allahım, ne büyük bir yanlış yapmışım! İçimde küçük bir pişmanlık, sonunda okuduğum için kucak kucak mutluluk ve heyecan, bir parça da üzüntü: çünkü kitaplar bazen böyle yapabiliyor insana...

Genel Bilgiler
Özgün Adı: Le Petit Prince
Yazarı: Antoine de Saint-Exupéry
Sayfa Sayısı: 112
Yayımcı: Can Çocuk

Arka Kapak Ne Diyor?
"Hoşça git," dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez."

Ben Ne Diyorum?
Tek bir kitapta bu kadar duygu.. Belki de yüzlerce sayfada anlatılamayacak şeyleri 100 sayfaya sığdırmış Antoine Amca...
Bakın, tüm hikaye yazarın uçağının çölün ortasında bozulması ile başlıyor. Burada Küçük Prens adında biri ile tanışıyor ve çok yakın arkadaş oluyorlar.. Küçük Prens...küçücük kalbinde dünyalar saklıyor. O her şeyi harikulade bir çocuk saflığı ile yapıyor çünkü büyüklerin sayı sayarken unuttukları şeyleri biliyor. Sevmek, ama gerçekten.. Anlayış.. Öyle bir hayal gücü var ki onda(sadece onda değil tüm çocuklarda) çizilmiş kapalı bir kutunun içinde olan koyunları görebiliyor. Bunu hangimiz yapıyor ki artık? Büyüdükçe hayatın güzelliklerini görmeyi, anlamayı unutuyoruz...
Küçük Prens, hikaye boyunca yazara yaptığı yolculukları ve kendi gezegenini anlatıyor. Gittiği yerlerde tanıştığı kişilerle arasında geçen diyalogları yüzümde kocaman bir gülümsemeyle okudum her seferinde. Bu kitabı eğer okumadıysanız daha, çok çok şey kaybediyorsunuz dostlarım. Ben bunu anladım okuyunca. Ve yeniden, okumanın ve kitapların ne büyük nimet olduğunu dile getirdim kendi kendime.
**Küçük Prens'in birçok farklı yayından baskısı var, bu da farklı çeviriler demek. Ama benim aldığım kopya Cemal Süreya ve Tomris Uyar tarafından çevrilmişti. Tomris Uyar'ı tanımıyorum ama, Cemal Süreya!!!! En sevdiğim şairlerdendir kendisi.. Her neyse, uzatmadan benim bu yayını seçme sebebim çevirmenleriydi. Sadece bunu söylemek istedim :))
 Puanım
1 pusheen çok kötü, 5 pusheen çok iyi olmak üzere:


27 Ocak 2015 Salı

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları Kitap Yorumu!

Bunu okumayı bitirdiğim andan itibaren(hatta bitirmeden) hakkında bir blog yazmak istediğimi düşündüm. Bitireli haftalar oldu ama ben henüz yazabiliyorum yazımı. Bu da benim kararsızlığımdan ve tembelliğimden kaynaklanıyor tabi. Ama buradayım işte, ve şimdi de izninizle kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak isterim.
Genel Bilgiler
Özgün Adı: Miss Peregrine's Home For Peculiar Children
Yazarı: Ransom Riggs
Sayfa Sayısı: 358
Yayımcı: Sayfa 6
Arka Kapak Ne Diyor?
16 yaşındaki Jacob, dedesinin başına gelen felaketin ardından hiç bilmediği bir adada keşfe çıkar. Burada Bayan Peregrine'e ait bir çocuk yuvasının darmadağın olmuş kalıntılarıyla karşılaşır. Evin metruk koridorlarını, yatak odalarını araştırırken duyduğu bir sesle dehşete düşer, gördüğü şeyin peşinden koşarken birden zamanın hiç akmadığı, diğer insanların asla göremeyecekleri bir dünyaya ayak basar.

Akıllardan çıkmayacak eski fotoğraflarla bezenmiş bu roman yetişkinlerin, gençlerin ve karanlıkta geçen bir serüvenden haz duyan herkesin hoşuna gidecek.

Ben Ne Diyorum?
Söylemek istediğim ilk şey kitabın eski resimler ile dolu olması HARİKA. Daha önce böyle bir kitap okumuş muydum? Hatırlamıyorum. Ama bu kitaba çok farklı(mesela ürkünç) bir hava katmış.
Tabi kitap resimlerden ibaret değil. Ben çoğu kez yaptığım gibi yazarın anlatım tarzını beğendim. Bir genç yetişkin kitabı olduğundan-tıpkı kendi türünden kitaplar gibi-sade bir dili vardı. Kitabı kendi türündeki kitaplardan ayıran şey kesinlikle konusuydu. Gerçeklik olgusunu başka yerlere taşıyan hikayelere her zaman ayrı bir sevgi ile yaklaşırım zaten. Açıkçası kitabın kurgusu konusunda ilk başlarda büyük yanılgıya düştüğümü söylemeden de geçemeyeceğim. Yani kısaca 'böyle beklemiyordum!'. Hayal kırıklığına uğradım belki biraz, ama kitap kendini hemen affettirdi, ben de 'olsun, böyle de güzel' dedim.. Ve tabı bahsetmeden olmaz, bir devam kitabı da var hikayenin(Hollow City). En yakın zamanda onu da okumak istiyum.(bakın listeme bir kitap daha eklendi)
Bu farklı konulu kitabı yazdığı için elbette Ransom Riggs abiye teşekkürlerimi sunuyorum.
 Puanım
1 Pusheen çok kötü. 5 pusheen çok iyi olmak üzere....